Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | canlı yem | live bait i. | ||
He put live bait on a hook. Kancaya canlı yem taktı. More Sentences |
||||
Marine Biology | ||||
Deniz Biyolojisi | canlı yem | live bait i. | ||
He put live bait on a hook. O, oltaya canlı yem taktı. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | canlı yem | fresh bait i. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Marine Biology | ||
Deniz Biyolojisi | genellikle canlı yem olarak kullanılan, sazangiller familyasına mensup küçük tatlı su balıklarına verilen ad | minim i. |
Deniz Biyolojisi | genellikle canlı yem olarak kullanılan, sazangiller familyasına mensup küçük tatlı su balıklarına verilen ad | minnow i. |
Deniz Biyolojisi | genellikle canlı yem olarak kullanılan, sazangiller familyasına mensup küçük tatlı su balıklarına verilen ad | minny i. |
Fishery | ||
Balıkçılık | yem olarak canlı balık kullanarak balık tutmak | minnow f. |
Archaic | ||
Eski Kullanım | (canlı yem ile) balık tutmak | rove f. |